• uyku bozuklukları
  • ms
  • bas_agrilari
  • bel_agrilari
  • Felc
  • unutkanlik
  • epilepsi
  • istemsiz_hareketler
  • kas_hastaliklari
  • Menenjit
  • Parkinson
uyku bozuklukları1 ms2 bas_agrilari3 bel_agrilari4 felc5 unutkanlik6 epilepsi7 istemsiz_hareketler8 kas_hastaliklari9 Menenjit10 parkinson11



DUYURULAR


ÜYESİ OLDUĞU VE GÖREV ÜSTLENTLENDİĞİ ULUSAL VE ULUSLAR ARASI KURULUŞLAR:

Bursa Nöroloji Gönüllüleri Derneği Başkanı  

Klinik Nörofizyoloji EEG-EMG  Derneği / Bursa Şubesi

Kas Hastalıkları Derneği Bursa Şubesi (kurucu üye)

Bursa Multipl Skleroz Derneği Başkanı ( kurucu üye)  

Bursa Nörolojik Bilimler Derneği

Başağrısı Derneği

Beyin Damar Hastalıkları Derneği  

Türk Nöroloji Derneği

Alzheimer Derneği

European Federation of Neurological Society (EFNS)  

Mediterenian Society of Cerebro Vascular Disease

American Academy of Neurology



omer-faruk-turan



Her ne kadar günümüzde gelişmiş tedavi yöntemleri infeksiyon hastalıklarında oldukça etkili olsalar da santral sinir sistemi infeksiyonlarının tanısı, tedavisi ve takibi halen önemli bir sorun olarak karşımızda durmaktadır.

Santral sinir sistemi hastalıklarını başlıca üç grupta incelersek;

  1. Menenjitler

  2. Ensefalitler

  3. Beyin Abseleri

 

1-MENENJİTLER

Beyin ve omirilik, meninks adı verilen bir zar tabakası ile sarılmıştır. Meninksler dıştan içe doğru üç kattan oluşur.Bunların arasında beyin omurilik sıvısı (BOS) bulunur. BOS, ve berrak bir sıvıdır. Beyin ve omiriliği doldurarak koruma görevi yapar.

Menenjit, beyin ve omurilik zarlarının iltihaplanmasıyla oluşan, hemen tedavi edilmezse işitme kaybı, beyin hasarı ve ölümle sonuçlanabilen ciddi bir enfeksiyondur. Bu iltihaba çok çeşitli mikroorganizmalar (virüsler , bakteriler, mantarlar) neden olabildiği gibi bunların dışındaki hastalıklar da neden olabilmektedir. Vücudun başka bir bölgesinde (kulak, sinüsler, üst solunum yolları) görülen enfeksiyonlara özellikle dikkat edilmelidir. Menenjit geçiren çoğu kişi bu hastalıktan tamamıyla kurtulurken, bazen ölümle de sonuçlanabilir. Ya da hastalık sonrası sakatlıklar kalabilir.

Menenjit, BOS'da lökositlerin (iltihap hücreleri) anormal olarak artışı (pleositoz) ile karekterize bir inflamasyon olarak tanımlanmaktadır.

Menenjitin en çok görülen belirtileri;

1-Yüksek ateş

2-Şiddetli başağrısı

3- Kusma

olup halsizlik, uyuşukluk, iştahsızlık, ensede ağrı veya ense sertliği, bilinç bulanıklığı, uyku hali, parlak ışığa bakamama, ciltte basmakla solmayan lekeler, havale geçirme ilave belirtileri olabilir. Menenjit, birkaç gün süren bir üst solunum yolu enfeksiyonu veya barsak enfeksiyonu gibi de başlayabilir. Devamında hastanın tablosu ağırlaşır, diğer belirtiler de ortaya çıkmaya başlar.

Menenjite neden olan mikroorganizmalar normalde insanların boğazında yaşarlar. Birçok insan hastalığa yakalanmadan bu organizma taşıyıcısı olarak yaşamaktadırlar. Bu mikroorganizmalar insanlar arasında öksürme, hapşırma, öpme ve bağırma yoluyla yayılırlar.


Çoğu kişi bu hastalığı tamamen atlatarak birkaç ay içinde günlük yaşamlarına devam edebilecek duruma gelirler. Fakat bazı kişilerde uzun süreli sakatlıklar kalabilir. Menenjitin neden olduğu sakatlıklar: sağırlık, davranış bozukluğu, konsantrasyon bozukluğu, koordinasyon bozukluğu, yorgunluk, hareket kısıtlılığı, öğrenme güçlüğü şeklindedir. Sağırlık ömür boyu sürebilir.

1) İnfeksiyöz Etkenler:

a) Bakteriler
b) Virüsler 
c) Mantarlar
d) Spiroketler
e) Riketsiyalar 
f) Parazitler
g) Tüberküloz (verem)

2) İnfeksiyon dışı nedenler

a) Sistemik hastalıklar: Sistemik lupus eritematozus , Sarkoidoz , Behçet hastalığı , Sjogren sendromu,   Romatoid artrit,  Ailevi akdeniz ateşi

b) İlaçlar

c) Çeşitli uygulamalar: Beyin cerrahisi işlemleri, Spinal anestezi ve girişimler

d) Beyin tümör ve kistleri

e) Kanserler

Menenjit bakterilere bağlıysa çok acil tıbbi yardım gerektirir. Eğer zamanında tedavi edilmezse birkaç saat içinde kalıcı nörolojik bozukluğa, hatta ölüme neden olur. Virüslerin sebep olduğu menenjitler ise daha hafif seyreder ve genellikle vücutta hiçbir hasar bırakmaz. HIV (AİDS) ile infekte hastalarda başlangıçta primer HIV infeksiyonu esnasında veya sonradan % 5-10 oranında akut meningoensefalit gelişebilmektedir.

TANI: İlk yapılacak işlem bir lomber ponksiyondur (belden su alınması). Bu yöntemle beyin-omurilik sıvısı incelenir. Sıvının görünümüne, rengine bakılır. Sıvı içindeki basınç, protein, glikoz miktarı ölçülür ve hücre sayımı yapılır. Kan, idrar, burun ve kulak akıntısı, beyin-omurilik sıvısı kültürleri ile etken bakteri tanımlanmaya çalışılır.

TEDAVİ: Enfeksiyon tamamen geçinceye kadar hastanede yatış esastır. Bakterilere bağlı menenjitte antibiyotikler kullanılır. Ağrı kesici ve ateş düşürücü ilaçlar kullanılır. Enfeksiyon odağı belliyse (kulak, sinüs gibi); tekrar menenjit gelişmesini engellemek için bu bölgenin cerrahi işlemlerle boşaltılması gerekebilir. Virüslere bağlı menenjitte bulgulara yönelik tedavi yapılır. İstirahat ve damardan sıvı verilebilir. Herpes simpleks''e karşı asiklovir seçkin tedavi şeklidir. Tüberküloz menenjitte tüberkuloz için antibiyotik kombinasyonları kullanılır. Tedaviye 18-24 ay devam edilir.  

2- ENSEFALİT

Ensefalit “beyin iltihabı” demektir; genellikle bir virüsün neden olduğu beynin şişmesidir. Nadiren oluşmasına rağmen ciddi ve hayati tehlike arz eden bir hastalıktır.

Özellikle zihinsel değişiklikler hafif şuur bozukluğundan komaya kadar değişebilir. Yine değişik derecelerde kas güçsüzlüğü ve epileptik (sara) nöbetlere gözlenebilir. Tansiyon düşüklüğü, kalp atım sayısında artma, terleme, idrar ve dışkı yapmada güçlüğe neden olabilir. Esas olarak BOS incelemesi tanıda yardımcıdır. BOS değerleri menenjitlerde görülen değişikliklere benzerdir ve ayırıcı tanıda yardımcıdır.

Ensefalit en sık olarak virüs enfeksiyonundan ileri gelmektedir. Bazı örnekleri arasında herpes virüsleri (uçuk), sivrisinekler, keneler ve diğer böcekler tarafından taşınan arbovirüsler ve hayvan ısırıkları aracılığı ile geçen kuduz ve maymun çiçeği virüsleri yer alır. Aynı zamanda, Lyme hastalığı gibi bakteri enfeksiyonları da zaman zaman ensefalite yol açabilir

Sıklıkla neden olan virüsler;

1-Herpes simpleks(uçuk) virüsü. Herpes simpleks virüsünden (HSV) kaynaklanan enfeksiyonlar iki çeşittir. 1. tip herpes simpleks virüsü (HSV–1), daha yaygın olarak, ağzınızın çevresinde uçuklara veya ağrılı kabarcıklara sebep olur. 2. tip herpes simpleks virüsü (HSV–2) ise, daha yaygın olarak, cinsel bölge herpese sebep olur.

2-Varisella-zoster virüsü. Bu virüs, suçiçeği ve zona oluşumuna yol açar. Hastalık, yetişkinlerde ve çocuklarda ensefalite sebep olsa bile geneldehafif atlatılır.

3-Epstein-Barr virüsü. Bu herpes virüsü enfeksiyöz mononükleoza sebep olur. Eğer ensefalit oluşursa, genellikle hastalık hafif seyretmesine rağmen vakaların az bir oranında ölümcül olabilir.

4-Kızamık ,Kabakulak, Kızamıkçık sıklıkla çocuklarda ensefalit nedenidir.

5-Arbovirüsler: Sivrisinekler ve keneler ile taşınan virüsler epidemik ensefalitin en yaygın sebebidir.

Risk Faktörleri

1-Yaş: Bazı ensefalit türleri genç çocuklarda veya yaşlılarda daha yaygın ve şiddetlidir.

2-Zayıflamış bağışıklık sistemi: Eğer AIDS veya HIV’ den dolayı bağışıklık sistemi zayıfsa, kanser tedavisi esnasında veya organ nakillerinde, ensefalite yakalanma riski yüksektir.

3-Coğrafi bölgeler: Ülkenin sivrisinek kökenli virüslerin yaygın olduğu bölgelerini ziyaret etmek ya da oralarda yaşamak sizin epidemik ensefalit geçirme riskini arttırır.

4-Mevsim: Yazın sıcak ayları, kuşlar ve sivrisinekler için esas çiftleşme dönemi olup hastalığın yayılması aşamasında önemlidir.

Ensefalitin teşhisi şunları içerebilir:

1-Lomber ponksiyon: Ensefaliti teşhis etmenin en yaygın yolu, beyin ve omuriliği çevreleyen beyin omurilik sıvısını incelemektir.

Herpes simplex ensefalitinin teşhis edilmesi zor olabilir ama ileri DNA yöntemleri kullanıldığı taktirde beyin omurilik sıvısında kolaylıkla virüs bulunabilir.

2-Elektroensefalografi (EEG): Bu yaklaşık yarım saat kadar süren işlem, beyin tarafından üretilen elektriksel aktivitelerin dalgalarını ölçer. Anormal bir EEG sonucu ensefalitin göstergesi olsa da, normal bir sonuç hastalığın var olmadığı anlamına gelmez.

3-Beynin görüntülenmesi: Bilgisayarlı tomografi (BT) veya manyetik rezonans görüntülemesi (MR) sayesinde beyin şişmesi veya sarsıntısı olsa da ensefalitin belirti ve semptomlarına çok benzeyen başka bir durum açığa çıkarabilir. Eğer ensefalitten şüphelenilirse, kafatasında basınç artışı olup olmadığına dair kanıt aramak amacıyla omurgadan su alınmadan önce, çoğu zaman beyin görüntüleme işlemi gerçekleştirilir.

4-Beyin biyopsisi: Eğer herpes simpleks ensefaliti, DNA metodu, BT ya da MR yöntemi ile teşhisi edilemezse, nadiren beyinden ufak bir doku örneği alabilir. Örnek doku, virüsün varlığını tespit edebilmek için laboratuarda test edilir.

Tedavi: Belirlenen nedene yönelik tedavi uygulanmaktadır.HSV-Tip1 sporadik ensefalitin en yaygın nedenidir. Antiviral bir ajan olan Acyclovir sıklıkla uygulanmaktadır.

Viral ensefaliti önlemenin en iyi yolu, hastalığa yol açan virüsten kaçınmaktır. Bu da ilk olarak genital herpes’ten korunmak için atılacak adımlar anlamına gelir. Aynı zamanda çocuklarda suçiçeği, kızamık

(rubeola), kabakulak, rubella (Kızamıkçık) gibi hastalıklara karşı bağışıklık kazanmasını da sağlamak gerekir.

3-BEYİN ABSELERİ

Beyin abseleri, bakteri, mantar veya protozoonlar tarafından beyin içinde oluşan iltihabi olaylardır.

Beyin abseleri klinik olarak 4 yolla oluşmaktadır:
   1.Komşuluk yoluyla otit , mastoidit, sinüzit infeksiyonlarından direkt olarak yayılımla, 
   2.Açık kafa travmaları veya beyin cerrahisi, operasyon sonrası,
   3.Kan yolu ile yayılımla 
   4.Bilinmeyen nedenler ile olabilir

Son yıllarda immünolojik defisiti bulunan özellikle AİDS'li hastalarda görülme sıklığı artmıştır.

Vakaların çoğunluğunda değişen şiddetde baş ağrısı vardır.Buna ilave olarak bulantı ve kusma, ateş, bilinç değişiklikleri eşlik eder. Nörolojik açıdan kas güçsüzlüğü sıklıkla gözlenmektedir.Beyin absesi düşünülen hastanın mutlaka bilgisayarlı beyin tomografisi ya da manyetik rezonans görüntülemesinin yapılması gerekmektedir. Böyle durumlarda lomber ponksiyon yapılmaz. Çünkü beyin içinde yer kaplayan apse lomber ponksiyonu takiben beynin yer değiştirmesine neden olabilir ve hastanın klinik tablosu süratle kötüleşir. Uygun antibiyotik ile tibbil tedavi ile yeterli küçülme olmayan hastalarda cerrahi tedavi şarttır.